
Bir başka gün ise ’SÖZÜM ONA BAŞKAN…’
Hemen ardından da bir başka küçük düşürücü hakaret...
Şimdilerde ise ”kendisi dahil,Türk ordumuzdaki askerleri A‘dan Z’eye.valisi,kaymakamı,yargıcı hatta ona destek veren herkes için de ”MİLİTAN” demeye başladılar.
Meraklanmayın yakın gelecekte aşağılayıcı başka bir şey bulacaklardır.
Bunların ataları da zamanında aynı şeyi 2.Abduhamid’e de yapmışlardı zaten.
Abdulhamid devrine ‘DESPOT, DİKTA’ anlamına gelen ‘İSTİBDAT’ demişlerdi.
Yani o gün ne ise bugün de aynı senaryo uygulanıyor.
On senede 660 yıllık koca Osmanlıyı batıranların torunları bugün de adı değişik örgüt ve partilerle film fırıldak çevirmeye çalışıyorlar.
O gün İttihat ve Terakki vardı bugün CHP ve onun ittifak ortakları. Ve jön Türkler yerine bugün FETÖ,PKK,PYD,YPG,DEAŞ,MLKP,TKML,DHKP-C ve daha birçok melanet örgütler var.
Tabi ki bunlara arka çıkan kalemler, mikrofon ve ekran cambazlarını da saymamak olmaz.
Geçmişte 2.Abdulhamid’e yapmamdıklarını ve demediklerini bırakmayanların bir kısmı sonradan pişmanlıklarını dile getirmişler ama bazıları ise yaptıklarıyla birlikte ya İngiliz gemileriyle kaçmışlar ya da geberip gitmişler.
Mesela bunlardan biri ünlü şair Tevfik Fikret…
2.Abdulhamid’in Cuma namazı çıkışı arabasına saatli bomba koyan fakat bunda başarılı olamayanlar için “EY ŞANLI AVCI(Ermeni komitacı)” demesi, bugünün PKK’lı,KCK’lı teröristlere ”hendekçi arkadaşlar,YPG’li dostlar” demeleri aynı şeydir.
Sonradan pişman olanlara gelince…
İstiklal marşı şairi Mehmet Akif, o yıllarda hızlı bir İttihat ve terakkici olarak Abdulhamid’e öyle laflar etmiş ki…
“Yıkıldın gittin amma ey mülevves devr-i istibdat(kirli istibdat devri)
Bıraktın milletin kalbinde çıkmaz bir mülevves(kötü bir hatıra)
33 yıl devam etsin, başından gitmesin nekbet(felaket)
Bir ibretin amma olmayaydık böyle bir ibret.
Daha sonra ise pişmanlığını dile getiren istimdat namesinde;
Nasıl da kadrini bilmedik tuhaf iş;
Semer değilmiş o rahmetlinin ki devletmiş”
O zamanlar adı filozof şaire çıkmış Rıza Tevfik Bölükbaşı Abdulhamid’in ardı sıra nasıl da pişman olmuş.
“Nerdesin, Şevketli Sultan Hamid Han?
Feryadım varır mı barigahına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan.
Şu nankör milletin bak günahına”
Ünlü yazar Ahmet Rasim ise pişmanlığının zirvesine çıkmış bakın.
“Sen değil naşın hükümdar olsa el haktır bizlere.
Dönsün etsin Taht-ı Osmaniye tabutun cülus”
Gelelim günümüze, bugün için Başkan Erdoğan’a demediğini bırakmayan, olmadık hakaretler yapanlar acaba sonradan onlar da yaptıklarından pişman olacaklar mıdır orasını Allah bilir.
Ne diyelim, bu gibileri Allah bildiği gibi yapsın inşallah.