Nasrettin hoca Akşehir gölüne ya “tutarsa!” diyerek belki bir kere yoğurt mayalamış.
Ama biz Tarsus için hemen her sayımızda “Ya tutarsa!” diye mayalama yapıyoruz.
Bir kez olmadıysa ısrar, inat ve takip ederek sonuna kadar işin üzerine üzerine gidiyoruz.
Hani derler ya, karınca hacca niyetlenip yola koyulmuş. Birileri bunu görüp bu gidişle hacca varmaya senin ömrün yetmez” demiş.
Karınca da “bir kere niyet ettim yolumdan dönmem” demiş.
Bizim için de asla yolumuzdan dönmek yok bunu herkes bilsin.
Atatürk’ün hemşerisi ve Türkiye’nin ilk kadın profesörlerinden Rahmetli hocam Afet Afetinan bir dersinde anlatmıştı. Atatürk, Atatürk Orman çiftliğinde bir ağaç dikmiş. Her geliş gidişinde de diktiği ağacı yakından izlemiş. Ne yazık ki bunca ihtimama rağmen ağaç kuruyormuş. Birkaç kez dikim işini tekrarlamış. Yine kurumuş dikilenler. En son dikim yaparken Atatürk,”bu ağaç ya tutacak ya tutacak! Ya bu deveyi güdeceksin! Ya bu deveyi güdeceksin! Bu diyardan gitmek yok! Sonuna kadar devam! Bıkmak yok” demiş.
Aynen biz de Atamız gibi Tarsus ile ilgili bir sorun giderilinceye kadar üzerine üzerine gidiyor,ısrar ediyor, takip ediyor ve gerçekleşinceye kadar da takip ediyoruz.
Kimse kusura bakmasın.Biz böyleyiz.Yerliyiz. Tarsusluyuz. Biz böyleyiz.
Ve bu memlekete sevdalıyız.
Bizim için parti pırtı en son gelir. Varsa yoksa Tarsus…
Milliyiz…
Çünkü bu devlet, bu vatan, bu bayrak ve bu millet bizim olmazsa olmazımız.
Tarsus da öyle bizim için.
Bu memlekete yapılacak her hizmetin destekçisi olmaya ömrümüz var oldukça devam edeceğiz.
Yapılan yanlışlar, giderilmeyen eksiklikler ve gözümüze çarpan çirkinlikler için de eleştirilerimiz ve önerilerimiz mutlaka olacaktır.
Yanlış anlaşılmasın, ukala falan değiliz.
Elbette her şeyi bilmek gibi bir iddiamız yok bizim.
Bildiğimiz, yaşadığımız bu memleketin daha güzel, daha yaşanır ve daha az sorunlu olması için verdiğimiz çabamızdır.
Onun için bana ne diyemeyiz.
Bana neciler varsa onların da karşısındayız.
Suyunu içtiğimiz, havasını soluduğumuz ve de doğup büyüdüğümüz güzel Tarsus’umuz için önerilerimiz, eleştirilerimiz yanlış anlaşılmasın.
İstiyoruz ki, bu memleket hep iyi şeylerle gündeme gelsin.
Vurdu kırdılar, cinayetler, terör ve sapkınlar yaşanmasın bu memlekette.
Tarsusluyuz demeyi göğsümüzü gere gere söyleyebilelim.
Şehirler arası yolculuklarımızda kaldığımız otel lobilerindeki görevli memleketimizi söyleyince bize şüphe ile bakmasın.
Sanatçılarımız, sporcularımız ve dahi bu memleketin göğsünü kabartacak insanlarımız çoğalsın.
İbrahim Tatlıses’in övünçle “Urfalıyım” demesi neyse bizler de bu memleketi yani Tarsus’u ondan çok daha güzel tanıtalım.
Kimse bizi terörle, cinayetlerle ve de sapkınlıklarla yanlış anlmasın.
Amacımız ,bu güzel memlekete çamur çirkef sıçratılmasını önlemek.
Nasıl “ne mutlu Türküm diyene” diyor isek, “ne mutlu Tarsusluyum” da diyebilenlerden olalım.
Bunun için de el ele verip hep birlikte işe koyulmalıyız.
İşte o zaman ”ya tutarsa!” diye koyduğumuz mayalar mutlaka tutacaktır.