Evet evet kaza oldu.
Geçen hafta da olmuştu.
Önceki hafta da… Hatta daha önceki haftalarda da…
Çünkü hemen her hafta aynı yerde benzer kaza oluyor.
“Artık bu tür kazalara alıştık” diyemiyorum.
Alışanlar, bu kaza mahallinin durumunu umursamayanlar besbelli.
Kaç kez yazdık.
Kaç kez fotoğraflayıp ilgililerin dikkatini çekmeye çalıştık ama olmadı.
Vallahi de tallahi de olmuyor
Ne yaptıysak olmuyor.
Çok şükür kazalar ölümcül değil..
Ufak sıyrıklar, ezikler ve de bir süre çekilen ağrılar var.
Hilmi seçkin bulvarından ve de cumhuriyet alanından bahsediyorum.
Burası Tarsus’un tam merkezinde koskoca bulvar ve alan…
Herkesin gözü önünde bir yer.
Otomobili olanlar gaza basıp “vııın!” diye geçip gittikleri için onlar bilmezler.
Bir de motosikletlilere sorun siz.
Asıl kazazede onlar işte.
Motosikletlerin ya da bisikletlerin tekerlekleri tam kapatılmayan bu yarıklara girince tepe taklak oluyorlar.
Bugüne kadar onların kaçı burada kaza geçirdi bir sorun bakalım.
Ama sormazsınız.
Dedik ya “sonunda ölüm yok ya!..”
Birkaç sıyrık, ahlar vahlar o kadar…
Ölüm yok diye aslında hafife almamak gerek.
Ölüm bu ne zaman geleceği belli olmaz. Olabilir de… Neden olmasın?
Ta dört yıl öncesi belediye başkanı zamanında bulvarda yapılan aydınlatma direklerine elektrik verilme sırasında açılan kablo kanalları tam olarak kapatılmamış.
Yer yer kocaman kocaman yarıklar var.
Oysa yıllardır ihmal edilen bu durumu gidermek, gerçek söylüyorum bir inşaat el arabası harç veya birkaç kürek asfalt ile kazalara dur denebilir.
Önemli olan küçük işler deyip savsaklamamak…
Biz de küçük işlerin büyük kayıp ve zararlara neden olmamasını istediğimiz için bu kadar ısrarcıyız zaten.
Elbette Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin çok önemli büyük işleri ve devasa projeleri vardır.
Bunca işler arasında ufacık bir sorunla meşgul olmaları onları yollarından alıkoymaz.
Fakat “iki yılda 20 yıllık iş yaptık!” demeleri ne kadar gurur verici ise birkaç kürekle onarılabilecek bir yeri yapmak onlar için çocuk oyuncağı sayılmaz mı?
Bu çocuk oyuncağı dediğimiz işi yapamayanların ya da yapmayanların
Ne yalan söyleyeyim,“ 2 yılda 20 yıllık iş yaptık!” demelerine insanın inanası gelmiyor.
Şayet bu kadar başarılı iseniz, şu başarınızın bir kısmını da Tarsus’un Yeşil Yoluna ayırın da biz de size koca bir “AFERİİN!” diyebilelim.
Yoksa ben söze değil, yıllardır yapılamayan küçük bir şeyin nedenindeki ihmal ve neme lazımcılığa bakarım.
Hadi gelin de şurasına birkaç kürek asfalt attırın da hem kazalar olmasın hem de sizin ne kadar çalışkan olduğunuzu herkes görsün.