Buradayım…
Ağzı olanın her şeyi konuştuğu ülkemde, Corona virüsü ile birlikte profesörler çoğaldı.
Ama bu profesörler bildiğin gibi değil.
Her şeyi ama her şeyi biliyorlar.
Tek uzmanlık alanları yok, her konuda uzmanlar.
Tüm kaynakları ve araştırmaları hatta çoğunlukla eğitimleri de sosyal medya ağlarından aldıkları bilgilere dayanıyor. Doğru ya da yanlışlığı önem arz etmiyor onlar için, onlar zaten her şeyin en doğrusunu, en yenisini hatta kimsenin bilmediklerini biliyorlar.
Bu profesörlerin dışında bir de eli kalem tutan herkesin gazeteci, yazar, bilirkişi olduğu başka bir kesim daha var.
Onların olayı daha vahim.
Onlar sadece bilmekle kalmıyor, bildiklerini yazmaya da kalkıyorlar. Dilbilgisi, imla ya da doğru cümle kurmak önemli değil onlar için. İlkokul birinci sınıf seviyesinde bile olsa yazdığı, o bu durumdan fazlasıyla hoşnut.
İşin ilginci hiç kimse kalkıp bu insanlara yanlış düşünüyorsun, yanlış yazıyorsun hatta yazamıyorsun demiyor, diyemiyor. İşin orası ise ayrı bir hikâye. Çünkü sosyal medyanın klavye canavarları meydanı buldukları bütün boşluklarda ahkâm kesip, gövde gösterisine devam ediyor. Ama gerçek bir başlık, gerçek bir sorun olunca, korkudan tek cümle kuramıyorlar.
Uzun zaman önce, o yapmayı en çok sevdiğim işten neden bu kadar uzaklaştığımı sormaya başladım kendime. Neden yavaş yavaş vazgeçtim yazmaktan? En keyif aldığım, kendimi ifade etmeyi en sevdiğim satırlardan, neden vazgeçtim?
Kimeydi öfkem? Neyeydi?
Ne zamandan beriydi?
Geçecek miydi?
Geçecekseydi, ne zaman geçerdi?
Sorular, sorular, olmayan cevaplar?
Baktım kendimi soğuttukça soğutmuşum mevzudan.
Zaten gözden ırak olan gönülden de ırak olunca, okumak yetti uzun bir süre yazmaya hacet yok diye.
Ne de olsa eline kalem, klavye alan yazar.
Ortalık senin severek yaptığını başka yeriyle yapanlarla, yaptığını sananlarla dolu
Aman birkaç adım uzakta olayım derken, bir baktın mesafe çok açılmış
İşin aslı mesafeyi açacağım derken, sevdiklerinden, kelimelerden, cümlelerinden uzaklaşmışsın.
Şimdi yeniden başlamak zamanı
Eski hevesle olmasa da, bildiğini yazmak yazabilmek adına.
Hissettiğini döktüğün cümleleri, paylaşmak adına
Kendi adına
Okuduğun onca şeyin yansımalarını, yan yana getirdiğin harflerden çıkardığın anlamlarla barıştırma adına
Hoş geldim ben
Yazılarıma, sevdiğime, kâğıt kalemime, klavyeme hoş geldim
Vazgeçtiğim aralardan, az gittiğim diyarlardan, dere tepe düz değil, bol engebeli geçtiğim yollardan çıktım geldim.
Kendimden kaçıp, kendime saklandım yine
Beni bende bırakıp, bana geldim yine
Kim olursan ol gel diyenlere, ne olursam olayım geldim yine
Geldim işte
Buradayım…