YAKUP BONCUK- Tarsus’lular geçen hafta 70. Şehidini verdi.
Sayköy’lü Şehit uzman çavuşumuz Musa Sayan Hakkari kırsalında teröristlerle girdiği çatışmada şehit düştü.
Vatan için canını verenlere ne mutlu. Onlar için bizde canımızı kanımızı veririz.
Tüm şehitler içinde dua gönderiyoruz.
Bugün değineceğim konuya gelince..
20 yıl Tarsus belediye başkanlığı yaptıktan sonra Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Burhanettin Kocamaz, güya Şehitlere çok önem veren bir başkan.
Ve kendince Milliyetçi!..
Ama Şehit askerimizi toprağa verdiğimiz günün ertesi hem de Ramazan ayında düzenlenen şarkılı türkülü geceler, eğlenceler ne demek oluyor?
Eskiden bir evde, yada köyde, komşuda cenaze olduğu zaman bir hafta hatta 15 gün radyo televizyon açılmazdı..
O çevrede düğün bile yapılmazdı.
Tabi bunlar geçmişte kaldı diyerek savunma yapılabilir.
Ancak Türkiye için canını feda eden, kanını veren bir vatan evladının naaşı bu kente geliyor. Ailesi, eşi çocuğu, annesi, babası, kardeşleri perişan..
Onların acısı yürekleri dağlıyor.
Tüm vatandaşlar olarak bizlerde şehidimiz için üzgünüz. Onu dualarla uğurluyoruz.
Üstelik birde mübarek bir aydayız.
Ramazan ayı gibi ulvi ve kutsal bir aydayız. Bu ayda şehit olmak bir yana ölmek bile önemli.
Hele birde bir askerimiz, bir vatan evladı ülkesi milleti için canını feda ediyorsa, orada dualar olmalı,.
Yas olmalı..
Hüzün olmalı.
En azından bir hafta sabretmeli insan.
Ramazan ayı nedeniyle her gün verilen iftar yemeklerinde şehidimiz ve daha önce vatan için canını veren şehitlerimiz için dualar etmeliyiz değil mi?
Ama o ne?
Mersin Büyükşehir Belediyesi, vatan için canını veren şehidimizin mezarının üzerindeki toprak kumadan Ramazan eğlencelerine dalıyor.
Sanatçının biri geliyor, biri gidiyor.
Elbette Ramazan ayı nedeniyle iftar yemekleri verilecek.
Ama iftar sonrası ilahiler dualar okunması gerekirken neden bilmem hangi sanatçıları zengin edeceğim diye konserler düzenleniyor.
Üstelik bu sanatçılar maşallah senede 3-5 kez Tarsus’ta Mersin’de sahne alan sanatçılar.
Adamlar sanki kadrolu sanatçı olmuş.
Onlara bir diyeceğimiz olmaz. Asıl zan altında kalan o sanatçıları davet edip ramazan ayında oruçtan sonra şarkılar türküler söyletende.
Asıl suç, şehitlerin toprağındaki gülsuyu kurumadan iftar sonrasında çalgı çengi yapanda, yaptıranda.
Bu vatanı kimin daha çok sevdiği hal ve hareketlerinden belli oluyor.
İnsan Ramazan ayında, şehidin kanı kurumadan şarkı türkü söyletmekten ne haz alıyor?
Allah aşkına bunun bir izah tarzı var mı?
Varsa elinizi vicdanınıza koyup öyle cevap verin.
Öyle “Şehitler ölmez, vatan bölünmez “ demekle kuru kuruya bağırmakla bu iş olmuyor beyler.
Siz kalkıp Şehidimin mezarının üzerindeki toprak kurumadan, kanı kurumadan şarkılı türkülü geceler düzenliyorsunuz.
Yeter artık..
Şehidimizin kemiklerini sızlatmayın yeter.