Mikropla savaşmanın silahı temizliktir.
Çünkü virüs de, mikrop da kirlilikten çoğalır.
Kirliliğin diğer adı da pisliktir.
Pislik ise hem ruhta hem de bedende hastalık yapar.
Bazı pislikler vardır ki ilacı yoktur.
İki ayaklı pisliklerden bahsediyorum.
Fırsatçılar, stokçular,üçe al üç yüze satanlar da pisliktir.
Nifakçılar da fitne ficirler de öyle…
Sosyal medya pislikçilerini de unutmayalım.
‘Mışla,muşla’ başladıkları göz ve kulaklarını yalancı şahit yapanları da katalım.
Pandemi (salgın)ye siyaset karıştıranlar da bence pisliğin önde gidenidir.
Devletin kurallarına başkaldıranlar pisliktir ayrıca.
Yasakları delme yarışındadırlar. Kaçaktırlar. Firaridirler
Beyinleri iyilik ve insanlık sularıyla yıkanmadıkça çaresi yoktur bunların.
Sözüm ona sahte kahramanlardır.Lafa gelince ohoooo!!!
Zora gelince topuk yapıp kaçanlardır pislikçiler.
Bilgi desen bunlarda, vatanseverlik de aynen!
Aslında içi boş, kofturlar.
Hamasete gelince de mangalda kül bırakmazlar vesselam.
Atıp tutmak bunlarda… Akıl vermek bunlarda…
Bizler de adam sanıp can kulağıyla dinleriz bazılarını…
“Birisi yap” dese,”ötekisi aman ha yapma!” der.
“Şunu kaynat, bunu iç, şunu da sürmeyi unutma!” dese bir başkası” sakın ha!” diyerek ortaya atılır.
Hangisi doğru, hangisi yanlış bilemiyoruz?
Kafalarımızı karıştırıp virüsten önce beynimize girmeye çalışırlar.
Dezenfektan, maske, eldiven hatta korona virüs aşısı bile bu tür pislikleri yok etmeye yetmez.
Covit-19 ya da Korona her ne virüs var ise mutlaka çaresi bulunur.
Bulunacaktır da…
Ancak bu tür pislikleri temizlemenin maalesef çaresi yoktur.